SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EMARET BAHSİ

<< 1905 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

152 - (1905) حدثنا يحيى بن حبيب الحارثي. حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا ابن جريج. حدثني يونس بن يوسف عن سليمان بن يسار. قال:

 تفرق الناس عن أبي هريرة. فقال له ناتل أهل الشام: أيها الشيخ! حدثنا حديثا سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم. قال: نعم. سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول (إن أول الناس يقضى يوم القيامة عليه، رجل استشهد. فأتى به فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: قاتلت فيك حتى استشهدت. قال: كذبت. ولكنك قاتلت لأن يقال جريء. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه حتى ألقي في النار. ورجل تعلم العلم وعلمه وقرأ القرآن. فأتي به. فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: تعلمت العلم وعلمته وقرأت فيك القرآن. قال: كذبت ولكنك تعلمت العلم ليقال عالم. وقرأت القرآن ليقال هو قارئ. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه حتى ألقي في النار. ورجل وسع الله عليه وأعطاه من أصناف المال كله. فأتى به فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: ما تركت من سبيل تحب أن ينفق فيها إلا أنفقت فيها لك. قال: كذبت. ولكنك فعلت ليقال هو جواد. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه. ثم ألقي في النار).

 

{152}

Bize Yahya b. Habîb el-Hârisî rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Haris rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Yûnus b. Yusuf, Süleyman b. Yesân'dan rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Halk Ebû Hureyre'nin yanından dağıldılar. Bunun üzerine Şamlıların Nâtil'i ona şunu söyledi:

 

— Yâ şeyh! Bize Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiğin bir hadîs söyle! Ebû Hureyre :

 

  Peki! Dedi. Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim :

 

«Kıyamet gününde insanların, üzerine ilk hüküm verilecek olanı şehîd edilen bir adamdır. Bu adam getirilerek ona Allah nî'metlerini ta'rîf edecek, o da onları tanıyacaktır.

 

  Bu ni'metler hakkında ne yaptın? diye soracak; şehid :

 

  Senin uğrunda çarpıştım. Nihayet şehîd edildim! Diyecektir. Hak Teâlâ :

 

  Yalan söyledin!  Lâkin sen cesur denilmek için çarpıştın. Gerçekten denildi de! Buyuracak. Sonra onun hakkında emir verecek ye yüz üstü sürüklenecek, nihayet cehenneme atılacaktır.

 

Bir de ilmi öğrenip öğreten ve Kur'ânı okuyan bir adamdır. Bu da getirilerek  kendisine ni'metlerinî ta'rîf edecek, o da onları tanıyacaktır.

 

  Bunlar hakkında ne yaptın? Diye soracak. O adam :

 

  ilmi öğrendim ve öğrettim. Senin rizân için Kur'ânı da okudum! Diyecek. Teâlâ :

 

  Yalan söyledin! Lâkin sen ilmi âlim  denilsin dîye öğrendin; Kur'ânı da o kaari'dir denilsin diye okudun; gerçekten denildi del Buyuracak.

 

Sonra onun hakkında emir verecek ve yüzü üstü sürüklenecek; nihayet cehenneme atılacaktır.

 

Bir de Allah'ın, yakasını genişlettiği ve kendisine malın her çeşidinden verdiği adamdır. Bu da getirilerek ona ni'metlerini ta'rîf edecek; o da onları tanıyacaktır.

 

  Bunlar hakkında ne yaptın? Dîye soracak. O adam :

 

  Uğrunda mal sarf edilmesini dilediğin hiç bir yol bırakmadım. Mutlaka senin için sarfettim! Diyecek. Teâlâ Hazretleri :

 

— Yalan söyiedîn! Lâkin sen, o cömerttir desinler diye yaptın. Gerçekten denildi de! Buyuracak. Sonra onun hakkında emir verecek ve yüzü üstü sürüklenecek. Sonra cehenneme atılacaktır.»

 

 

(1905) - وحدثناه علي بن خشرم. أخبرنا الحجاج (يعني ابن محمد) عن ابن جريج. حدثني يونس بن يوسف عن سليمان بن يسار. قال: تفرج الناس عن أبي هريرة. فقال له ناتل الشامي. واقتص الحديث بمثل حديث خالد بن الحارث.

 

{…}

Bu hadîsi bize Alî b. Haşrem de rivayet elti. (Dediki): Bize Haccâc (yânı îbni Muhammed), ibnü Cüreyc'den naklen haber verdi. (Demişki): Bana Yûnus b. Yusuf, Süleyman b. Yesâr'dan rivayet etti. (Demişki):

 

Halk Ebû Hureyre'nin yanından dağıldı da Nâtil-i Şâmî ona şunu söyledi... Ve hadîsi Hâlid b. Hâlis hadîsi gibi hikâye etmiştir.

 

 

İzah:

Riya hakkında «Hayâtü'l-Kulûb» adlı eserde şöyle denilmektedir: «Riyanın hakikati ibâdetlerle ve hayırlı işlerle insanların kalplerinde mevki sahibi olmak istemektir. Riya kalp fiillerinin en çirkinlerindendir. Bu fiil, ibâdetlerde Allahla alay etmek olur!»

 

Riya'nın zıddı ihlâs'dır. ihlâs: her türlü gösterimden hâli olarak Allah'ın rızâsını kasdetmektir. «Şerhu'I-Eşbâh» şerhinde Hamevî şunları söylüyor:

 

«Ihlâs, seninle Rabbin arasında bir sır'dır. Ona melek muttali' olamaz ki yazsın! Şeytan vâkıf olamaz ki, şaşırtsın! Hevâ heves yol bulamaz kî yanıltsın!»

 

Bazı büyükler: «ihlâslı kimse, amelinden dolayı medhedilmeyi sevmeyendir!» demişlerdir.

 

Hadîs-i şerîf, riyânın şiddetle haram olduğuna, cezasının dahi pek şiddetli olacağına delâlet etmekte ve bütün amellerde ihlâs'a samimiyete teşvikte bulunmaktadır. Yine bu hadîsden anlaşılıyor ki, cihâdın faziletini bildiren umumi hadîslerden murâd: cihadı ihlâsla yapanlardır.

 

İlim öğreten ulemanın, hayrat yapan zenginlerin hâli de böyledir.